20 Şubat 2017 Pazartesi

Referandumda neden evet vermeliyiz

"İhtilal yapan ordular savaş yapamaz."
                                        Üstad Kadir Mısıroğlu
Referandumda neden EVET diye soruyorlar. Bağımsız bir devlet olmak istiyorsak ve bunu yaşatmak istiyorsak, güçlü ve güvenilir bir orduya ihtiyacımız bulunmaktadır. Devlet sistemimizin, ordunun darbe alışkanlığını yok edecek şekilde, yönetim boşluğunun hiç bir zaman ortaya çıkmayacağı bir sistem olması hayati ve zaruridir.
Üstteki söz yakın tarihimizde 93 harbinde ve balkan harbinde harbinde kanıtlanmıştır. Şükür ki bu kadar çok askeri darbenin yaşandığı Cumhuriyet döneminde bir savaş yaşamadık. Ancak bu kadar çok askeri darbeye rağmen bir savaşa bulaşmamızın nedeni, 2. dünya harbi sonrasında ortaya çıkan soğuk savaş ve Komünizm ve Rus korkusu ile Avrupa'nın Türkiyeyi askeri partner olarak kabul etmesidir.
Neden şimdi diye soruyorlar. Bu günlerde dünya dengeleri değişmeye başladı, NATO'nun fonksiyonu özellikle ABD için gereksiz hale gelmeye başladı, ki ABD olmadan hiç bir fonksiyonu kalmaz. NATO sonrası dönem için hazırlanmamız gerekiyor. İlk yapmamız gereken şey askeri darbeleri ortaya çıkaran nedenleri ortadan kaldırmaktır.
Deli Reis


24 Haziran 2016 Cuma

BREXIT



İngiliz halkına "AB den ayrılmak isteyip istemediğini" sormak, yani diğer bir deyişle "kendine güveniyormusun, AB siz yaşayabilirmisin", diğer bir deyişle "kendi kendine yeterli olduğunu düşünüyormusun" diye sormak yanlıştı. Sonucun böyle çıkmasına şaşıranlara şaşırıyorum. Bence, bu sonuç ingiliz halkının AB den ayrılmak istediği olarak yorumlanmamalı, ingiliz halkının devletine güvendiği olarak yorumlanmalı. Bu sonuç ingiliz hükümetinin, başbakan Cameron'un yanlış liderliği sonucu ortaya çıkmıştır.

Eğer ingiliz devlet yönetiminin bu yanlış liderliği ve sonucu yanlış yorumlaması devam ederse ingiltere AB den ayrılacak, bu ayrılış ingiltere ve AB ekonomisine negatif sonucları olacaktır. Ancak en büyük zarar AB sayesinde rusya saldırganlığına karşı oluşturulmaya çalışılan blokun çatırdayacak olmasıdır ki bu durum Ukrayna gibi sınır ülkelerinin bu saldırganlık karşısında direncini azaltacaktır. Bu ise uzun vadede Avrupa barışına ve güvenliğine negatif etki oluşturacaktır.

Bu oylama sonucunun bir diğer çıktısı, İskoçya, kuzey İrlanda gibi birleşik krallığı oluşturan ülkelerin, İngiltere'den ayrılıp AB içinde kalma isteklerini uyandıracak, kısa vadede İngiltere'nin dağılmasına neden olacaktır.

Deli Reis

28 Ekim 2015 Çarşamba

İyi Bir Kalecinin Özellikleri Nelerdir:


Bu yazıyı Muslera ve Volkan ın iyi kaleci olmadığına neden inandığımı anlatmak için yazıyorum. İyi bir kalecinin olması gereken özelliklerini öncelik sırasına göre sıralayalım ve bu iki kaleciyi değerlendirelim. % ile o özelliğin bir kaleciye getirdiği avantajı değerlendirdim.
1-  Zekidir, nerede durması gerektiğini bilir. %25
2- Atılan topları eliyle tutar. %20
3- Tutamaz ise tehlikeli bölgenin dışına çelerek uzaklaştırır %15
4- Topu oyuna iyi sokar. %10
5- İletişimi iyidir, defansı organize eder  %10
6- Sakin kalır, Çünkü bir kaleci vardır. %10
7- İyi koşucudur. %5
8- Dengelidir kolay yıkılmaz, düşerse çabuk kalkar. %5

Sadece negatif özellikleri dikkate aldım.

Volkan 1, 4, 5 ve 6 . maddelerde kötü,  100 üzerinden 45
Muslera 3, 4, 5, maddelerde kötü,         100 üzerinden 55
Neuer  5 maddede kötü                         100 üzerinden 90

Bence iyi kaleciye örnek No Yer  - yemez (Manuel Neuer).

21 Eylül 2014 Pazar

İskoçya'da İngiltereden bağımsızlık için referandum yapıldı

İskoçyanın bağımsızlığı için yapılan halk oylaması için birkaç söz etmek istiyorum.

1- Yıllarca İskoç milliyetçiliği yapmalarına (brave heart ruhu) rağmen bağımsızlık için yapılan oylamada hayır çıkması utanç verici bir durum.
2- Düz mantık açısından ise doğru olan yaptılar. Çünkü iskoçyanın şu anda dünya pazarlarına ürettiği birşey yok, ayrılsalarda yine ekonomik olarak bağımlı kalacaklardı.
3- Ancak evet çıkması durumunda tüm dünya rahat bir nefes alacaktı. İngiliz'lerin gururlarının kırıldığını görecek, dünyayı birçok bölgesinde ülkeleri bölmeye çalışan bir ülkenin kendisinin bölünerek ders aldığını görecekti. Belki dünya rahat bir nefes alırdı.
4- İskoçlar bu gün olamasa bile ilerde bir gün İngiltere'nin ekonomik olarak zayıfladığı zaman bağımsızlığını alacaklardır.
5- Bölünme korkusu yaşayan tüm ülkeler bu halk oylamasından ders çıkarmalıdır. Bölünmek istemiyorsanız ekonominiz iyi olmalıdır. Eğer İskoçlar kadar aşırı milliyetçi bir millet kendilerine karşı bu kadar acımasız (http://en.wikipedia.org/wiki/Highland_Clearances) davranan bir devletten ekonomik nedenlerle ayrılamıyorsa ekonominin önemini anlamalıyız.
6- İngiltere İskoç'lara karşı sadece zalim olmadı aynı zamanda dilleriini, kültürlerini de yok etti. İskoçyada nüfusun sadece %1.1 i iskoçça konuşabiliyor. (http://en.wikipedia.org/wiki/Scottish_Gaelic)
 

19 Mayıs 2014 Pazartesi

GEZİ RUHU ve VANDALLIK


 GEZI ruhunun Türk halkına verdiği zararın boyutunu SOMA kazasında anlamaya başladık, zamanla daha iyi anlayacağız. Artık aklı selim ile konuşamıyoruz. GEZİ ruhu toplumun barışçıl gösteri hakkının, yönetimi eleştirme hakkının vandallara devredilmesine neden olmuştur. Muhalefet vandallığı, terbiyesizliği ve seviyesizliği bir hak olarak politika yöntemi olarak görmeye başlamıştır. Bu da diğer insanların politikadan uzaklaşmasına neden olmaktadır. Onları bi...rer taraf haline getirmektedir..

Bir maden kazasında, kazanın nedeni, kimin sorumlu veya suçlu olduğu, üzülmek ve üzüntümüzü paylaşmak, bu tür olayların bir daha olmaması için hükümete ve millet meclis meclisine baskı oluşturmak yerine GEZİ ruhunun çirkefliği, seviyesizliği, vandallığı ile uğraşıyoruz.
Artık sade vatandaş tüm gösterileri hükümete, istikrara, ülkenin kalkınmasına, dış güçler ile işbirliği içinde bazı grupların organize ettiğini düşünüyor. Bu ise vatandaşın demokratik haklarını seslendirmesine engel oluyor. Demokrasimizi olaylar karşısında halktan geri besleme almasına engel oluyor. Artık tüm olaylarda hortlak gibi bekleyen GEZIciler ve iç ve dış destekçileri, yarım bıraktıkları işi tamamlamaya çalışıyorlar.

GEZİ ruhunun hedefi ne pahasına olursa olsun hükümeti devirmek. Sonrası ne olacak, umurlarında değil. Halbuki GEZİ ruhunun en büyük destekçileri, işçileri olan orta zenginlikte veya okumuş ve ülkemizin yönünün batı olması gerektiğini düşünen insanlar istikrarın bozulmasından en büyük zararı görecek grup olacaktır. Çünkü bu insanlar, bir çoğu ev veya araba borçları dış bağlantılı firmalarda işler veya dış ticaret ile yüksek maaşları veya kazançları bu hükümetin sağladığı istikrar ortamında zenginliklerini koruyorlar. Ülkemiz içine kapansa, demokrasi ve hukuk sisteminin zarar görmesinden en büyük zararı görecek bu kesim olacaktır.

Bu kesimdem daha zengin bir azınlık ise GEZİ organizatörleri, asıl zenginler ise istikrarın bozulmasından, ülkenin içe kapanmasından karlı çıkacaklar. Onlar ne istedikleri biliyorlar, istedikleri demokrasi değil, adalet değil, hukuk değil sadece iktidar istiyorlar. Millet meclisinin kendilerinin üstünde olmasını kabullenemiyorlar. Pijama ile başbakan karşılamak istiyorlar. Her istediklerinin kanun olmasını istiyorlar. Ülkenin sahibinin kendileri olduğunu düşünüyorlar.

Yani GEZİ ruhu 60 yıllık birkaç darbe ile kesilen demokrasimize karşı yapılan en ciddi saldırıdır. Saldırdığı şey insanların demokrasiyi yaşamasına vandallık ile engel olmaktır. Sanırım başarılıda oldu, artık iyi eğitimli insanlarda da vandallığa karşı bir yönelim görüyorum. Buda beni ülkemizin geleceği için endişe duymama yol açıyor.

4 Mayıs 2014 Pazar

DERİN RUS DIŞ POLİTİKASI

Ukrayna da gördüğümüz gibi derin Rus dış politikası Bizans politikasını veya İngiliz politikasını aratmıyor. Sanırım bu politika birkaç yüzyıldır değişmedi. Gözlemlerime göre derin Rus dış politikasını şöyle özetledim.

 1-Komşu ülkelerdeki azınlıkları ve yönetimden memnun olmayanları tespit et.
2- Bu tür gruplara silah ve mühimmat temin et, eğitimlerini sağla onları isyana teşvik et,
3- İsyan çıkması durumunda Rus özel birliklerini o ülkeye göndererek, isyancıların arasında bu birliklerin sivil kıyafetlerle görev yapması ile o ülkenin isyancılara karşı polis kuvvetlerinin yetersiz kalmasını sağlayarak askeri birlik kullanılmasını zorunlu bırakmak.
4- O ülke içindeki isyan askeri seviyeye çıktığı zaman, olayı diplomatik olarak uluslar arası bir problem haline getirmek. Diğer ülkeleri dış askeri müdahaleye ikna etmek.
5- Savaş açarak iç karışıklık içinde olan o ülkenin toprağını ele geçirmek veya kendine bağımlı uydu devlet haline getirmek.


Bu politikayı Osmanlı imparatorluğu zamanında Sırbistan'da, Yunanistan'da, Bulgaristan'da kullandı. Bu milletlerin Osmanlıdan kopması sağlandı. Daha sonra bu politikayı Ermeni'ler üzerinde uyguladı, ancak batı ülkeleri Rusya'nın dengeleri değiştirecek şekilde ölçüde büyümesine engel olmak için bu politikaya Berlin konferansında izin vermedi.

Bu politika şimdi Ukrayna'da uygulanıyor. Ukrayna içinde ayrılıkçıları uzun süreden beri Rusya silah ve eğitim olarak hazırlıyor. Ukrayna içinde isyancılar arasında Rus özel birlikleri var. Bundan dolayı Ukrayna hükümeti bu isyanları polis kullanarak bastıramıyor. Şu anda Rusya Ukrayna'ya karşı bir askeri dış müdahale için diğer ülkeleri ikna etme aşamasında. Diğer ülkeleri ikna edebilirse Ukrayna'yı işgal edecek. En azından bir kısmını yutacak.

Ama batı ülkelerinin Ukrayna'yı Rusya'nın yutmasına izin vereceğini zannetmiyorum. İnşallah Rus politikasını yapan kişiler Ukrayna'yı kendilerine bırakılacağına inanacak kadar hayalci ve salak değildir.

Bu saldırgan derin Rus dış politikasına karşı sürekli uyanık olmak gerekiyor.

6 Ocak 2014 Pazartesi

Betonarme'nin Gücü

İkinci dünya savaşında Berlin'i hava saldırılarına karşı korumak için yapılan efsanevi FLAK TOWERS (Flak batarya kuleleri). Tüm havadan ve karadan bombalamalara karşı savaştan sonra ayakta kaldılar. Savaşın içinde Berlin'de sadece 6 ayda buna benzer 3 adet kule yapılmıştı. (http://en.wikipedia.org/wiki/Flak_tower)






Resim: Berlin'deki flak tower lardan birinin savaşın sonundaki durumu (http://theelephantgate.weebly.com/the-war-comes-to-the-zoo.html).

Bir diğer ikinci dünya savaşı Alman betonarme yapısı u-boat bunkeri veya diğer bir deyişle denizaltı için betonarme korumalı limanlardır.  İngilizler 14 June 1944 - Le Havre deki u-boat bunkerine tallboy adı verilen 5400 kg lık deprem bombası ile havadan saldırdılar ve tam üstüne isabet ettirdiler. Bu bunkerlerin çatısında 2 adet 2.5 metre kalınlığında betonarme yapı bulunmaktadır. Bu saldırıda bunkerin ilk katı bir miktar hasar görmesine karşın yıkılmamıştır.  Bu bunkerlerden bazıları halen ayaktadır.


Resim: İkinci dünya savaşı sırasında çekilmiş u-boat bunker fotoğrafı. (http://www.uboataces.com/images/bunker-lorient.jpg)



Resim2: Fransa'da ikinci dünya savaşından kalma bir u-boat bunkerin günümüzdeki durumu. (http://www.uboat-bases.com/en/Lorient/welcome.html)