10 Kasım 2011 Perşembe

Avrupa Birliğinde zor günleri

Bazıları Yunanistan, İtalya hatta Portekiz ve İspanyayı etkileyen son ekonomik çöküşün, bir kriz olduğunu iddia ediyor. İsimlendirirken Global Ekonomik Kriz olarak isimlendiriyorlar. Avrupalılar anlaşıldığı kadarıyla ya bu duruma çare bulmakdan vaz geçtiler yada mezarlıktan geçerken ıslık çalmak yada devekuşunun kafasını kuma gömmesi gibi bir durumdalar. Çünkü bu duruma bir çare bulmak istiyorlarsa önce olayı doğru isimlendirmeliler.  Bu bir kriz değil bir değişim, Avrupanın o altın günleri artık bir daha geri gelmeyecek şekilde uzaklaşıyor. Sanki Avrupa dizleri üstüne çokerken birbirine sarılmak ister gibi düşerken Avrupa birliğini kurup birbirine sarıldılar.

Neden bu bir kriz değil de değişim, ekenomik gücün Avrupadan Asyaya doğru aktarılmasıdır deniyor. Çünkü Avrupanın bu durumu çözülebilir bir problem değildir. Avrupanın problemi evlilik kurumunun öneminin azalması, az çocuk yetiştirilmesi sonucunda nufusun yaşlanması, bu açığı kapatabilmek için göçmenlik kurumunun ise ırkçı ve sınıfsal ayırımcı avrupa kültürü neticesinde gerçekleşememesi, çalışan nufusun zor işlerle uğraşmak yerine daha kolay sosyal meslekleri tercih etmesi neticesinde üretim kabiliyetini neredeyse kaybetmesi ve ARGE yeteneğini ise kaybetmeye başlaması olarak özetleyebiliriz.

Avrupada neredeyse bir bir ardına fabrikalar kapanıyor veya uzakdoğuya kaydırılıyor. Bu akım önce tekstil sektörü ile başladı elektronik, kimya  ve makina sektörü ile devam ediyor. Görünüşe göre yakın bir gelecekte avrupada fabrika göremeyeceğiz. Avrupalılar kaybettikleri bu kabiliyeti ARGE ve markaları ile telafi edebileceklerini inanıyorlardı. Bu gerçek olamayacak kadar saçma fikir. Çünkü üretim zaten ARGE nin önemli bir kısmıdır, bir şeyin nasıl üretilebileceğini bilmeden ARGE yapamazsınız.

Avrupa birliği bir hata değildi elbette. Bu zor süreci geciktirebilir veya daha az zarar ile atlatılmasını sağlayabilirdi. Ancak Avro para birliği ve birlik içindeki ülkeleri ortak standartlara zorlaması, ülkelerin problem çözme kabiliyetlerini yok etti,  ülkeleri ve halkları pasifleştirdi. Yunanistan için bunu söyleyemem ama İtalya ve İspanya birlik içinde en son batacak ülkelerdi, ancak para birliği ve standartlar bu ülkeleri bitirdi. Almanya ve Fransa hala iyi durumda gözüküyor ancak bu yanıltıcı, Almanya uzun vadeli ARGE projelerinin etkisi ile bu dalgaya geç yakalanacak ama daha etkili yakalanacak. Uzun vadede Akdeniz havzasındaki ülkeler bu geçişden daha az etkilenecekler. Çünkü bu ülkelerdeki yaşam maliyeti kuzey ülkelerinden daha azdır. Bu geçiş tamamlandığında kuzey ülkeleri Almanya dahil İtalya ve İspanya dan daha fakir ülkeler olacaklar.

ABD bu krizin çıkmasında başlangıçta rol aldığı doğru isede, ve etkileneceği doğru olmakla birlikte halkının göçmenlere olumlu bakması, yakın çevresinde Meksika gibi nufusu ile üretim kabiliyetine sahip ülkelerin olması, esnek liberal politikalar ve ARGE kabiliyeti ile bu geçişden Avrupadan daha az etkilenecek diye tahmin ediyorum, göreceğiz.

Eğer Türkiye açısından bakacak olursak, bu değişimin olumlu sonuç vereceğine inanıyorum.

Deli Reis